ALÇI TOPUĞU (TEKLİ)

HASTA ALTI SÜRGÜ

PLASTİK ÖRDEK

ALÇI TOPUĞU (ÇİFTLİ)

CİLT TRAKSİYON KİTİ

SİLİKON TABANLIK

SİLİKON TOPUKLUK

SİLİKON MAKARA

BYT-3208
Bacaklarda derinin hemen altındaki toplardamar genişlemelerine varis denir.
Bacaklarımızdaki toplardamarlar kirli kanı yer çekiminin tersi yönünde temizlenmesi için akciğerlere ve kalbe taşıyan damarlardır. Bu damarların içinde yukarı doğru akımın sağlanabilmesini kolaylaştıran ve aşağıya doğru kanın toplanmasını engelleyen kapaklar vardır. Bacak kaslarının çalışması ve kan bu kapakların yardımı ile tek yönlü olarak yukarı ilerler. Ancak kapaklarda hasar oluştuğunda kanın yer çekimi ile aşağı yönde basınç oluşturması ile yüzeysel toplardamarlarda varisler oluşur.
Ayakta uzun süre hareketsiz olarak durma, genetik yatkınlık ve bayan hastalarda fazla kilolar varis hastalığı için risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Toplumda sıklığı %20 ile 40 arasında olduğu belirtilen varisler yaşam kalitesini etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Varis Hastalığı nedeni ile gün içinde giderek artan bacak ağrısı, bacaklarda çabuk yorulma ve ağırlık hissi olur. Hastalarda semptomları rahatlatmak için öğleden sonra oturma ve bacaklarını yukarıya kaldırma isteği görülebilir. Gözle görülür varis olmadan da bu şikayetler görülebilir. Tedavi edilmediğinde ilerleyerek pıhtı oluşumlarına neden olabilir. Daha ciddi seviyelerdeki varis hastalarında deride renk değişikliği ve yaralar oluşabilir. 60 yaş üstü yetişkinlerin %1’inde varis hastalığına bağlı yaralar görülmektedir. Mutlaka önemsenmeli ve tedavisi ihmal edilmemelidir.
Toplardamardaki kapakların hasarı ve aşağı yönlü basınç artışı (Venöz Yetmezlik) farklı büyüklüklerde varisler oluşturur. Bilimsel makalelerde farklı sınıflamalar olmakla birlikte kabaca 3 tüp varis vardır.
1. Büyük varisler: Deriden bariz çıkıntı yapan, çapları 4-15mm arasında değişen varislerdir.
2. Orta boy varisler: Deriden hafif çıkıntı yapan, yeşil renkli, çapları 2-4 mm arasında değişen varislerdir.
3. Kılcal varisler: Deriden çıkıntı yapmayan, çapları 1-2mm den küçük olan kırmızı-mor renkli varisler
Varis Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Damar genişlemesi ilk etapta görüntü kirliliği dışında fiziki bir sıkıntısı olmayıp, fakat ilerleyen süreçlerde ise kişinin dayanması güç şikayetler ortaya çıkmaktadır. Onlardan en dikkat çekicisi akşamları ortaya çıkan bacak ağrıları, kaşıntı, kramp ve kanamalar dikkat çekmektedir. Kesinlikle normal bir durum olmayan bu şikayetleri dikkate alıp, tedavi olmadığınızda içinden çıkılması güç sorunlar ortaya çıkar. Bacaklarda ortaya çıkan kanama problemi zamanla iyileşmeyen yaralara Varis Ülseri dediğimiz hastalığa neden olmaktadır. Bacaklarda ortaya çıkan bu durum görenleri korkutacak düzeyde olabilmektedir.
OrthoVita Varis Çorapları uzun yılların bilgi birikimi ve tecrübesiyle konunun uzmanları tarafındankullanıcıların maksimum rahatlığı ve faydayı elde etmeleri amacıyla “TS ENV 12718 Varis Çorabı” standardına uygun olarak tasarlanmıştır. Bu amaçla adeta kişiye özel yapılmış varis çorapları kadar bacağa uyum sağlayacak bir ölçü sistemi geliştirilmiştir. Kullanılan mükemmel elastikiyete sahip çift kaplamalı iplikler sayesinde çorabın esnekliğini yitirmeden uzun ömürlü kullanımı sağlanmakta ve çorabın bacağı tam olarak sarması ile kolayca giyilip çıkarılabilmesi mümkün kılınmaktadır. Üretimde tamamen Öko-Tex 100 sertifikalı malzemeler kullanılarak çorabın giyilmesi sırasında ciltte oluşabilecek alerjik etkiler minimum düzeye indirilmiştir. Uyluk boyu tipinde çorabın bacaktan kaymasını engelleyen ve basınç profilini bozmayan damla silikonlu elastik bantlar mevcuttur. 9000 Serisi Varis Çorapları OrthoVita nın klasik serisidir ve özellikle uzun süreli varis çorabı giymek zorunda olan hastaların günlük kullanımları için idealdir. 8000 Serisi Varis Çorapları Ortovita nın pamuklu serisidir. Cilde temas eden kısımda içerdiği %100 pamuk elyaf sayesinde hassas cilde sahip olan ve doğal kullanımı seven kullanıcılar için idealdir. OrthoVitanın Varis çoraplarının kompresyon sınıflandırılması, çorabın ayak bileğine uyguladığı basınç esas alınarak tanımlanır. Orthoita Varis Çorabında basınç, ayak bileğinde maksimumdur ve bu basınç bilekten uyluğa doğru dereceli olarak azalan bir basınç profili çizer.
Mutlak Kontrendikasyonlar:
Nispi Kontrendikasyonlar:
Toplardamarlar vücudun tüm organlarındaki kanı kalbe getirir. Bu damarların ana problemleri iltihap, pıhtılaşma, distansiyon ve varise neden olan sorunlardır. Bacaklar iki büyük toplardamar grubu içerir. Bunlar derinin altındaki yağ tabakasında bulunan yüzeyel damarlar ve kasların içinde bulunan derin damarlardır. Kısa damarlar, yüzeyel ve derin damarları birbirine bağlar. Kan basıncı normal olarak bütün damarlarda düşüktür ancak bacak damarlarındaki düşük kan basıncı sorun oluşturabilir. Kişi ayaktayken kan, yerçekiminin aksi yönünde akarak bacak damarlarından kalbe ulaşmak zorundadır. Derin damarlar kanın yukarı
akmasında önemli rol oynarlar.
Varisler bacaktaki yüzeyel damarlardaki genişlemedir. Varislerin kesin sebebi bilinmemektedir ancak muhtemel bir sebep yüzeyel damarların duvarlarının zayıflığıdır. Bu zayıflık kalıtsal olabilir. Belli bir zaman sonra bu zayıflık damarların elastikiyetini kaybetmesine sebep olabilir.
Derin damarlarda kanın kalbe doğru akışını sağlayan aşağı doğru akışını engelleyen tek yönlü açılan iki tane kapakçık mevcuttur. Bu kapakçıklar yetersiz olduğunda, kanın tek yönlü akışı kesilir ve kan geri akmaya başlar. Derin ve yüzeyel damarlar arasında geri akımın gelişmesi önemli bir durumdur. Yüzeyel damarlarda artan basınç kapakçık yetersizliğini belirginleştirecektir. Bundan dolayı gerilmiş damarların sonucu olarak kapakçık uçları temas etmez. Artmış yüzeyel hidrostatik basınç genişlemiş ve kıvrımlı varislerin oluşumuna neden olur. Eğer artmış hidrostatik basınç tedavi edilmezse, ilerleyen safhalarda ödemle, lipodermasklerotik değişimle, varisli egzamayla ve ülserle sonuçlanan kronik venöz yetersizliğine sebep olur.
Cilt bütünlüğü dışarıdan uygulanan basınçla sağlanır. Böylece yüzeyel venöz sistemi desteklenir, artmış hidrostatik basıncın düşürülmesine yardımcı olunur, derin ve yüzeyel damarlar arasında basınç dengesi sağlanır. Sonuç olarak ödem azalır ve venöz geri dönüşü kolaylaşır.
Yüksek basınç uygulayan kompresyon bandajlarından farklı olarak varis çorapları istirahat basıncı sağlar. Varis çoraplarında meydana getirilen sınırları belli olan basınç, birbirinden uzaklaşmış damar kapakçıklarını birbirine yaklaştırır, venözdeki dönüşü hızlandırır, damar çeperindeki fibrinolitik aktiviteyi artırarak tromboz riskini azaltır.
Varis çorapları, ayak bileğinde en yüksek, baldır ve uyluğa doğru azalan bir dış basınç uygular. Böylece derin venöz sistemindeki kan akış hızı artar. Varis çoraplarında olması gerekli basınç, hastalığın ciddiyetine göre belirlenir. Ödemle ilişkili ciddi damar hipertansiyonu, egzama, cilt pigmentasyonu, endürasyon ve ülsere yol açar. Bu bulguların saptanması durumunda, varis ve ödemin daha hafif olduğu olgulara kıyasla daha yüksek düzeyde basınçlı varis çorabı kullanmak gereklidir.
Varis çorabında basınç (mmHg)
Varis Çoraplarında Basınç (Kompresyon)
Varis çorabı daha doğrusu varis tedavisine yardımcı olarak kullanılan çoraplardaki basınç, en önemli konuların başında gelmektedir. Aslında tek önemli konunun bu olduğunu söyleyebiliriz. Bir çok kullanıcı ayağında oluşmuş varislerin büyüklüğüne ya da çokluğuna göre basıncın seçildiğini düşünerek, yanılgı içerisine giren çoğunluğun görüşünü paylaşmaktadırlar.
Aslında "basınç seçimi" son derece yanlış bir ifadedir. Kullanılacak olan çorapların basıncı doktor ya da uzmanın önerdiği basınca göre olmalıdır. Özetle "hangi basıncı seçmeliyim?" sorusunu, ne varis çorabı satıcılarına, ne eczacılara ne de arama motorlarına sormamalısınız. Çünkü bu sorunun yanıtını, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra, sadece doktorunuz verebilir. Farklı basınç çoraplar vardır. Dinlendirici ya da koruyucu amaçlı olanlar ve tedaviye yardımcı olanlar. Dinlendirici ya da koruyucu olanlar 20mmHg basıncın altında olan çoraplardır. Bu çoraplar için herhangi bir doktor ya da uzman önerisine gerek yoktur.
Kompresyon tedavisi olarak da adlandırabileceğimiz varis çorabının tedaviye yardımcı basınç özelliği, tüm dünyada doktorların tedaviye yardımcı olması amacı ile önerdiği en geleneksel ve etkinliği günümüzde de geçerli olan yöntemdir. Basınçlı çoraplar ameliyat, lazer, vb. tedavilerden sonra kullanılabildiği gibi, morarma, şişme, ağrı ve bunun gibi nedenlerden ötürü de rahatlıkla kullanılabilir.
Varis belirtilerini hafifleten bu çorap asla tek başına tedavi edemez. Ama tedavideki en büyük yardımcıdır. Çünkü tedavi de tek başına bir işe yaramayacaktır. Alınacak çorabın basıncı bu nedenle önemlidir ve uzman önerisi olmadan orta ya da yüksek basınçlı çoraplar alınmamalıdır. Özellikle bu aşamada kullanılacak olan yüksek ve üstü basınçlı varis çorapları tedaviyi olumsuz yönde etkileyebilir.
Kan basıncı ölçümü "mmHg" (milimeters of mercury) ile ifade edilir. Bu nedenle varis çoraplarında kullanılan düşük basınç, orta basınç, yüksek basınç gibi basınç değerleri "mmHg" ile gösterilir. Bu farklı basınçlar 10 mmHg (çok düşük basınç) olabileceği gibi 60 mmHg (süper basınç) de olabilir. Tedaviye yardımcı olarak hangi basıncın kullanılacağı bu kan basıncı ölçümüne göre yapılmaktadır.
Hangi tedavide hangi basınç ne amaçla kullanılır?
10-20 mmHg (Hafif Basınçlı)
Bu değerler arasındaki çoraplar dinlendirici, şişliği ve ağrıyı giderici, koruyucu amaçla kullanılabilirler. Risk grubunda ya da çok hafif damar hastalığı olanlar doktor önerisi olmaksızın bu çorapları kullanabilirler. Özellikle sürekli seyahat eden ya da işi gereği sürekli oturan ya da ayakta olanlar için idealdir. Ayakları rahatlatır, şişmeleri önler ve ağrıyı azaltır.
18-21 mmHg (Düşük Basınçlı)
Toplardamar ile ilgili rahatsızlıkların önlenmesinde, gebelik dönemindeki ve ödem oluşmamış hafif varislerde, diyabet, romatizma gibi damarlarda genişleme ve esneklik kaybına yol açan hastalıklarda, tedaviye yardımcı amaçlı özellikle toplardamar ameliyatı sonrasında düşük-hafif basınçlı varis çorapları kullanılabilir.
23-32 mmHg (Orta-Normal Basınçlı)
Ödeme dönüşebilecek belirgin varis oluşumu, travma sonrası oluşmuş şişliklerde, hafif ülserlerin iyileşme sürecinde, yüzeysel olan trombofilebitlerde, skleroterapi ve toplardamar ameliyatı sonrası tedavilerde, hamilelik döneminde oluşmuş belirgin varislerde kullanılır.
34-46 mmHg (Yüksek Baınçlı)
Post-Trombotik ve yapısal venöz sisteminin yetersizliğinde, belirgin olarak ortaya çıkmış ve ödemin eşlik ettiği varislerde, ikincil (sekonder) varislerde, sürekli tekrarlayan ve ciddi boyutlardaki ülserin iyileşmesi sürecinde ancak ülser iyileştikten sonra kullanılır.
50> mmHg (Çok Yüksek/Süper Basınçlı)
Oluşmuş pıhtı sonrası görünen belirtilerde, kronik venöz yetmezlikte, lenf sıvısının doku içerisine sızarak ve birikmesiyle oluşmuş ödemlerde kullanılır.
Varis çorabı önerilirken ya da basıncı ifade ederken farklı terimler kullanılabilmektedir. En yaygın kullanılan terimler, Class, CCL ve orta, düşük, yüksek. Aslında hepsi aynıdır. Bütün bu ifadelerin karşılık geldiği tek bir şey vardır o da basınç. Aşağıda bu ifadelere karşılık gelen ve aslında anlatılmak istenen basıncı gösteren bilgileri inceleyebilirsiniz.
“Ccl1”, “Class1”, düşük/hafi basınçlı
“Ccl2”, “Class2”, orta/normal basınçlı
“Ccl3”, “Class3”, yüksek basınçlı
“Ccl4”, “Class4”, çok yüksek basınçlı
Tüm dünyada kullanılan uluslar arası standart aşağıdaki gibidir.
10-15mmHg – 15-20mmHg Destekleyici ve dinlendirici
20-30mmHg CCL1
30-40mmHg CCL2
40-50mmHg CCL3
50+ mmHg CCL4
Avrupa ya da Amerika'da farklı üreticiler basınç referasnlarını aşağıdaki gibi verebilirler.
18-21 mmHg Düşük basınç
23-32 mmHg Orta basınç
34-46 mmHg Yüksek basınç
50+ mmHg Çok yüksek basınç
Bütün bu bilgiler ışığında özellike doktorunuzun önerdiği basıncı seçmeniz çok önemlidir. Yukarıdaki bilgilerin tamamı bilgilendirme amaçlı olup, kesin bilgi ve sonuç içermez. Seçimlerinizi verilen bilgiler ile paralel değil, mutlaka doktorunuzun önerisiyle yapmalısınız.
No customer comments for the moment.